Kalsiferol olarak da bilinen D vitamini, yağda çözünen bir vitamindir.1 Başlıca kaynağı derimizde güneş ışınları tarafından fotokimyasal olarak üretilmesi olup; diyetle bitkisel ürünlerden veya hayvansal kaynaklardan da alınabilir. Deride üretilen veya diyetle alınan D vitaminin biyolojik olarak aktifleşmesi için önce karaciğerde, sonra da böbreklerde metabolize olması gerekir.1,2 Steroid yapılı bir hormon olarak kabul edilen D vitamininin kemik sağlığı üzerindeki etkileri çok uzun yıllardır bilinmektedir: kalsiyum ve fosfat emilimi üzerindeki etkileri ile kemik gelişimini destekler. Bunun dışında birçok ek görevi de bulunmaktadır ve hücre gelişimi, bağışıklık, diş sağlığı bu görevlere örnek verilebilir.1-3
Somon, uskumru, ton balığı gibi yağlı balık türleri, süt ve süt ürünleri, yeşil soğan, brokoli, yumurta sarısı gibi besinler D vitamini yönünden zengindir.1,4 Ancak, hiçbir gıda günlük ihtiyacı karşılayacak kadar D vitamini içermez, çünkü D vitamini en önemli kaynağı olan güneş ışığı ile deriden sentezlenen bir vitamindir.1-4 Bu sentezin gerçekleşmesinde mevsimsel ve coğrafi farklılıklar da göz önünde bulundurulduğunda D vitamini sentezinde kısmi farklılıklardan söz edilmektedir.2 Ek olarak, artmış deri pigmentasyonu, ileri yaş ve topikal güneş kremi kullanımı gibi faktörler de bu sentezi azaltmaktadır.2,4
D vitamini eksikliğinde; çocuklarda kemik deformitelerine yok açan rikets, yetişkinlerde de kemik doku mineralizasyonunun bozulması kaynaklı osteomalazi görülür.2,4 Ancak, D vitamini eksikliğinin vücudumuzda daha birçok patolojiye sebep olduğu görülmüştür. D vitamini eksikliği osteoporoz, düşme ve kırıklar için tanımlanmış bir risk faktörüdür ve son zamanlarda yapılan çalışmalar ile metabolik sendrom, otoimmün hastalıklar dahil birçok kronik hastalıkla ilişkilendirilmiştir.1-4
D vitamini eksikliğinin yanında D vitamini yüksekliği de dikkat edilmesi gereken bir durumdur. D vitamini toksisitesinin en yaygın sebebi vitamin takviyelerinin aşırı dozda kullanılmasıdır.5 Aşırı dozda D vitamini alımında görülen semptomlar genellikle hiperkalsemi (kanda kalsiyum seviyesinin normalin üzerine çıkması) kaynaklıdır. Örnek olarak: odaklanmada zorlanma, apati (ilgisizlik, duygusuzluk, duyarsızlık, tepkisizlik), aşırı susama, kusma, karın ağrısı, kabızlık, böbrek yetmezliği, kaslarda güçsüzlük, kemik ağrısı ve kalp ritim bozuklukları verilebilir.5,6 İstenmeyen bu etkilerden kaçınmak için yapılması gereken D vitamini seviyesinin düzenli olarak ölçülmesi ve sonuca göre uygun olan dozun alınmasıdır.5 Doktor önerisi haricinde kullanılacak bir D vitamini desteğinde, maksimum tolere edilebilen günlük doz, 2000 IU olarak belirlenmiştir.7
Referanslar:
1 Vitamin D, Fact Sheet for Health Professionals, NIH Office of Dietary Supplements
2 Fidan, F., Alkan, B. M., & Tosun, A. (2014). Çağın pandemisi: D vitamini eksikliği ve yetersizliği. Türk Osteoporoz Dergisi, 20(2), 71-74.
3 Turgut, C. T., Palancioğlu, A., & Yaltirik, M. (2018). D vitamini ve diş sağlığındaki önemi. Turkiye Klinikleri. Dishekimligi Bilimleri Dergisi, 24(3), 239-247.
4 Ataş, A., Çakmak, A., & Soran, M. (2008). D vitamin metabolizması ve rikets hastalığı. Bakırköy Tıp Dergisi, 4(1), 1-7.
5 Koul, P. A., Ahmad, S. H., Ahmad, F., Jan, R. A., Shah, S. U., & Khan, U. H. (2011). Vitamin d toxicity in adults: a case series from an area with endemic hypovitaminosis d. Oman Medical Journal, 26(3), 201.
6 UpToDate. (2021). Clinical manifestations of hypercalcemia.
https://www.uptodate.com/contents/clinical-manifestations-of-hypercalcem...
7 Marcinowska-Suchowierska, E., Płudowski, P., Witaminą, Z., & Tałałaj, M. (2016). Vitamin D toxicity. Post N Med, 29(10), 756-759.